Bayilik ile franchising birbirinden farklı kavramlar. Bayiler, franchise olamazlar, çünkü bayi kapısına kendi ismini asar. Bunun için bayi ana şirkete para ödemez, hatta bayiye kar payı bırakılır. Bayi, toptancıdan kendi adına aldığı malı müşterisine satan, tamamen bağımsız 3’üncü şahıs yani üreticiyle tüketici arasında ki aracıdır. Franchisee ise isim hakkını satın aldığı markanın çatısı altında belli bir ürün veya hizmeti, belli standartlar çerçevesinde üreten ve ya pazarlayan yatırımcıdır.
Franchisee, bayilikten farklı olarak markayı kullanmak için başlangıçta veya franchising sözleşmesi boyunca bir bedeli firmaya öder. Franchise alan ulusal reklam ve tanıtım kampanyalarına mali olarak katılır. Franchise işletmeler gerek işyerinin görüntü ve dekorasyonu olarak, gerekse işletmecilik prensipleri açısından birbirlerinin aynısıdır. Franchising sözleşmelerinde bayiliklerin aksine markayı kullanma süresi ve kullanma yetki alanı (yalnız bir mahal ve bölge) yer alır. Franchise ilişkisi, ana şirket-bayilik ilişkisi ile karşılaştırıldığında çok daha hassastır. Bağımlılık ve bağımsızlık kriterleri açısından incelendiğinde her ne kadar franchisee’den kendini bağımsız olarak hissetmesi istense de (ki büyük ölçüde böyledir) bayi ile karşılaştırıldığında bayi çok daha bağımsızdır. Bayi seçiminde bayinin sahip olduğu dükkan ve ya işyeri bayinin mali gücü gibi kriterler önem kazanırken, franchisee seçiminde şahsın kişisel özellikleriyle iş tecrübesi ön plandadır.
Franchising’in Acentelikten Farkı Nedir?
Franchise şartlarının hiçbiri acentelikte yoktur. Acentelikte, marka ve isim birliği bulunmaz, destek yalnızca mal ve bölge sınırı ile kalır. Satış veya cirodan bedel ödenmesi söz konusu değildir. Acentelik ağırlıklı olarak ticari aracılık ve ilgili muamelelerin takibinden oluşur. İki sistem arasındaki farkı daha iyi anlamak için Türk Ticaret Kanunu’nun 116-134 maddelerindeki acentelik tanımına bakmak yararlı olabilir. Bu maddelere göre; “Acente ana şirket hesabına kendi adına ticaret yapar. Ana şirketin Türkiye’de şubesi yoksa, onun adına da yapılabilir. Ana firma adına hak koruma amacı ile hareket eder, dava açar, kendisine dava açılır, para tahsil edemez, mukavele yapamaz (özel izne tabi), piyasa hakkında ana şirkete bilgi verir, alım satım dışında yaptığı hizmetler karşılığını ana şirketten isteyebilir.”
Sözleşmenin akdi ile ‘Lump Surn Fees’ denilen bir ön ödeme yapılıyor. Ayrıca “Royalty” adında devamlı ve belli dönemler halinde yapılan ödemeler söz konusu. Royalty ödemeleri genellikle brüt ciro üzerinden hesaplanıyor ve cironun bir oranı şeklinde saptanıyor. Nadiren aylık ücretler halinde belirlenebiliyor. Franchisor verdiği destek hizmetleri için ek ödemeler de isteyebiliyor. Ödemelerin ne şekilde yapılacağı da (nakit, açık hesap, akreditifli ödemeler) sözleşmenin bu başlığı altında düzenleniyor.