Hacı Sayid, 40 şubeye ulaşınca franchise kararı aldı
1982’de kurulan ve 40 mağazaya ulaşan tatlı-pastane zinciri Hacı Sayid artık franchise verecek. Hacı Sayid’in yıl sonu hedefi ise 46 mağaza. Gaziantepli Mehmet ve Burhan Dinçerler tarafından 1982 yılında kurulan tatlı-pastane zinciri Hacı Sayid artık franchise verecek. 32 yılda 40 mağazaya ulaşan Hacı Sayid’in yıl sonu hedefi 46 mağazaya ulaşmak. Bugüne kadar hep kendi mağazalarını açan Hacı Sayid franchise ile birlikte bu rakamı katlamayı planlıyor. Hacı Sayid Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Dinçerler ile hem Hacı Sayid’i konuştuk.
– Hacı Sayid’in temeli nasıl atıldı?
1961 Gaziantep doğumluyum. İlkokul 4’e giderken 1970 yılında İstanbul’a taşındık. Amcam Habeş Seyidoğlu bu işi yapıyordu. 1973 yılında amcamın yanında işe başladım. İşi orada öğrendim. 1979’da sağ-sol kavgasından kurtulmak için yaşımı büyütüp askere gittim. Ama yine kurtulamadım, 8 aylık askerdim ihtilal oldu. Askerlik dönüşü 1982 yılında ilk işimi kurdum. Toptan dağıtım yaptım. Sonra 100 metrekarelik imalathane ve Şirinevler’de 20 metrekarelik bir dükkan açtım. Babam ve abim de yanıma geldi. İkinci dükkanı ise Yenibosna’ya açtık. 1992 yılında Paris’te bir gıda fuarına gidince bakışım değişti. Fransa’daki kafeleri gördüm. 1994 yılında da ilk kafeyi açtım. Oysa biz o dönemde sadece baklava, kadayıf ve su böreği yapıyorduk. Yurtdışı ufkumuzu açtı. Kafe açarak bu alanda ilklerden olduk. Kafe açınca sektörden bize güldüler. ‘Herhalde aç kaldı da o yüzden hamburger ve pasta satıyor’ dediler. Aldırmayıp devam ettik. Başarılı oldu. 2000 yılında Esenler’de büyük mağaza açtık. O mağaza çok daha başarılı oldu. Ardından Bağcılar, Beşiktaş ve Florya’da açtık ve daha da büyütme kararı aldık. Sadece pastane değil kafeteryacılığa ağırlık verdik.
– Kaç mağazaya ulaştınız şu an?
40 mağazamız var. Yıl sonuna kadar açacağımız 6 nokta daha var. Mağazaların hepsi bizim, franchise değil. Ama bu sene bir karar aldık. Artık franchise vereceğiz. Yılda ortalama 5 mağaza açıyorduk ama bu rakam franchise ile 10’u bulur.
– İstanbul dışında mağazanız yok galiba…
‘İstanbul dışında mağazanız var mı’ diyorlar ‘Evet, Üsküdar’ diyorum. İstanbul o kadar büyük ki, 40 mağaza var ama 100 mağaza daha açacak semt var İstanbul’da. Akarı kokarı olan bayatlayan bir ürün sattığımız için İstanbul’dan fazla uzaklaşamıyoruz.
– Yeni yatırım var mı?
Hadımköy’de 13 bin metrekarelik yeni bir imalathane kurduk. 8 milyon lira yatırım yaptık. Hâlâ bitmedi. Yatırım devam ediyor. Yenibosna’daki eski imalathane 3 bin metrekareydi.
– Kaç kişi çalışıyor?
Hacı Sayid’de imalathane kısmında 170 kişi çalışıyor. Mağazalarla birlikte toplam personel sayısı ise 870 kişi. Gloria Jeans Coffees’lerde ise her mağazada ortalama 7 kişi çalışıyor. Orada da 300 personele ulaştık. Bizim en büyük sıkıntımız personel bulmak. Mağaza açmak işin en kolay yanı. Önemli olan mağazayı açtıktan sonra o mağazaya hakim olacak personel. Bunu tam karşılayamıyoruz. Müşteri 1 liralık poğaçanın kuru olmasıyla yeni bir personel hatasıyla size küsüp gidebiliyor. Şu an 40 mağazamızın camında da ‘eleman aranıyor’ yazıyor. Türkiye’de işsizlik diye birşey yok. İnsanlar iş beğenmiyor. 41. Gloria Jean’s Coffees’i Sakarya’da açtık hemen onun da camına astık.
– Hacı Sayid ismi nereden geliyor?
Seyidoğlu benim dedemin ismi. Lakamız Gaziantep’te Seyidoğulları. Amcam, Habeş Seyidoğlu ismini tescil ettirdiği için Hacı Sayid ismini koyduk.
– Ne kadarlık bir ciroya ulaştınız?
Hacı Sayid’in aylık ortalama cirosu 8 milyon lira.
– Biraz da siyaset konuşalım mı… Size göre neler değişti son 13 yılda?
1983 yılında ticarete başladım. Tüp ve mazot kuyruğunun olduğu yılları da biliyorum. Yağ arağımız yılları da. Çiller dönemindeki krizi de yaşadım. Mağazamız 500 metrekareyse depo 2 bin metrekareydi. Yağ, un, şekeri ya bulamazsak diye stoklardık. Çünkü ya fiyat artar ya da karaborsa olurdu. 2002’den sonra depomuz en küçük alan oldu. Eskiden stok maliyeti diye birşey bilmezdik. 2002’den sonra rahatladık. Ne kazandığımı, aldığımı, sattığımı, zararımı görüyorum. 2002’den sonra istikrarı gördük. 2002 öncesi ile sonrası ak ile kara gibi. Tek sorun var işçi bulamıyorum. Demek ki işsizlik yok, ne güzel… Sonuçta bir tane oyum var, götürüp veriyorum. Ama tabii ki Cumhurbaşkanı’mızın dediği gibi ‘İçimde yatan bir aslan var götürüp ona veriyorum.’
– Suriye tatlıları da girmiş menünüze?
Evet, 8 Suriyeli usta çalışmaya başladı. Bunlar kendilerine has tatlı ve börek çeşitlerini yapıyorlar. Güzel tatlılar çıkarıyorlar. Memnunuz. Dünyada zaten Arap, Türk ve Yunan baklavası var. Araplar’ınki kuru, Türkler’inki orta şerbetli, Yunanistan’ınki ise çok şerbetli. Suriyeliler şimdi bize kuru baklava yapıyor. Bu insanlar yurtlarından, yuvalarından sökülüp atıldı. Biz de sanatkar olanları aldık. Yanımızda çalışanların bazıları dükkan sahibiymiş. Sanat altın bileziktir. Türkiye’ye gelince kolundan bileziğini çıkarıp bozdurdu, iş buldu.
(Star Gazetesinden Yaşar Kızılbağ Röportajıdır)
Hacı Sayid Franchise Detaylarını Burada Yer Alan Haberimizden Okuyabilirsiniz.
